24 Temmuz 2009 Cuma

Çağın vebası Facebook


Facebook un zihinsel olduğu kadar bedensel bir hastalık olduğu hiç aklınıza gelirmiydi? Peki nedir bu facebook? Ansiklopedik bir tanım yapılacak olursa "Facebook, üyelerin fotoğraflarının ve şahsi bilgilerinin yer aldığı bir arkadaşlık ve sosyalleşme sitesi" dir. Bu tanımı siz de biliyorsunuz ve "başka ne tanımı olabilir ki?" diye soruyorsunuz.
Etkilerine göre tanımlamak istersek birçok tanımı daha çıkacaktır (facebook) feysbukun. Örneğin: hemoroid maker, fıtık pro 2.0, bel kıran v3.5, göz yaşartıcı, popo nasırlaştırıcı, Migren forever gibi gibi... daha biçok adı var.
Bu bukuna yandığımın feysbuku; zaten bozulmakta olan insani ilişkileri iyice köreltiyor ve başka bir boyuta taşıyor yani sanallaştırıyor.

Öyle insanlar var ki artık reel hayatın ne olduğunu (yemek ve yediğini çıkarmak hariç) unutmuş durumdalar.

En çok video paylaşma yarışındakiler, grup kurup en çok üyeyi ben toplayacağım psikopatlığındakiler, şurdan iki kız düşürsek kardır diye facebookun önerdiği önermediği herkesi listesine ekleyenler, siyasi propaganda yapanlar... offf o kadar çoklar ki sayamadığım daha binlerce şey. Ulan hiç mi işiniz yok? Bi çıkın çarşıya arkadaşlarınızla oturun kalkın iki sohbet edin güldüklerinde yüzlerindeki ifadelerin samimiyetini hissedin. Gülmek diyorum biliyomusun? İki nokta üst üste bi de parantez değil. Hani varya yüzde olan bi olaydır dudaklar iki yana gider gözlerin bakışı değişir dişler görünür. Hah işte o 3 yıldır unuttuğun şeyden bahsediyorum hatırladın değil mi? Facebukun "Ne düşünüyorsun" kısmına ottan moktan şeyler yazıyorsun. Yazma! arkadaşına, annene babana anlat. Facebook ta paylaş! neyi paylaş lan? Bırak paylaşmayı, yaşamayı unuttun!!!

Zaten insanların içine girip de suyunu çıkarmadıkları bişey görmedik ki durum bunda farklı olsun. Gir iki kelam yaz fotoğraflara bak çık. Sosyalleşicem diye asosyalin daniskası olduğunun farkına var. Dışarda gece gündüz oluyor, bak ağaçlar yapraklarını döküyor, yağmur, yağıyor, kar yağıyor, çiçekler açıyor, dünya dönüyor.
Elhasıl tutturmuşuz bi internet türküsü önünde bi pc ardında sana dünyaları açan bi kablo(!) içinde kaybolmaktayız ne yazık...

23 Temmuz 2009 Perşembe

Sigara yasak olsun da kahvedeki dayı ne yapsın?


Ovalara yaz geldi, derelere kaz geldi, en sonunda sigara yasağı da geldi.Hoşgeldi sefa geldi. Bundan yaklaşık 10 yıl önce memleketime giderken babamın otobüste sigara içen adamlarla tartıştığı günleri hatırlıyorum. Adamlar fosuurr fosur sigara içerlerdi şehirlerarası otobüslerde. Ulen neydi o günler. Çocuklar otobüs tuttuğundan değil de sigara dumanından kusarlardı :) Kalktı da rahatladık. Şoför amcalar içiyor ama ona bişey diyemiyosun. Herhalde şöyle bi diyalog olurdu:
Yolcu: Şoför bey
Kaptan: Efendim
Yolcu: Sigarayı söndürürmüsünüz
Kaptan: Kırıyımmı lan karşı şeride???
Yolcu: I ımm yok yokk ben de paket var burdan yakın dicektim.
Kaptan: Zaten kafam dumanlı
Yolcu: Sigaradandır
Kaptan: Ulan ...!
Yolcu: Tamam tamam

Ben 3 yerde sis perdesi bilirdim.
1-Öğrenci evlerindeki winston dumanlarından oluşan
2-Üniversite kantininden (eskiden tabi şimdi kapı önünde içiyorlar)
3-Bir de vazgeçilmez olan kahvehanelerdeki samsun, birinci ve sarma sigara dumanlarından oluşan sis perdeleri.

Tayyip amca sigarayı kapalı alanlarda yasakladı iyi oldu güzel oldu amma ben kahvehanelerde de yasaklanmasını biraz yadırgadım. Tamam bence de kimse sigara içmesin muasır medeniyetler seviyesine gelelim ama bir de bazı kalıp gerçekler de var değil mi? Kahve dediğin camında Kıraathane yazan, masasında günlük abone olunmuş bi posta gazetesi bulunan, 30-90 yaş aralığında irili ufaklı ağzında sigaraları olan amcaların okeyde birbirine (çaktıkları) ve kaybedenin hesabı ödediği yerlerdir. Bu amcaların kimi hanım dırdırından kaçmak için, kimi bi önceki gün kendine patlayan okey in intikamını almak için, kimileri de boşluktan sıkılıp gelmişlerdir. Ha bi de bayramlarda falan kuzenlerle toplanıp bi el okey oynamak için giden benim gibi adamlar da vardır :)
Anlatmak istediğim şu ki kahvehanelerde sigara binanın tuğlaları gibidir. O sigarayı o sis perdesinin altında içemezse Hüseyin emmim bu onun canını çok sıkar. Sen kahvehaneyi elit bir mekan haline getirmeye çalışma lütfen. Kahvehanenin eliti zaten Cafe diye çıkmış, bırak amcam da rahat rahat içsin kahvede sigarasını...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Katsayı Denen Şey Kime Yaradı?

Merhabalar
Bu benim ilk yazım. Blog alemine ben de giriş yapmak istedim. Konu olarak da gündemin yeni başlığını seçtim :)

Yüksek Öğretim Kurumu, Meslek lisesi öğrencilerinin derdinin dermanı oldu nihayet. Katsayı eşitsizliği ortadan kalktı ve tercih alanları büyük ölçüde feraha erdi.
Bu durumun güzelliğini yaşamak varken, bu duruma sevinilecekken; darbe çığırtkanı embesil zihinler yine "İrtica Geliyor!" diye feryat etmeye başladılar. Birilerinin bu çağdaş arkadaşların beynine bu durumun detaylarını işlemesi gerekiyor.
"A nohut beyinli Sen İmam-hatip lisesi dışındaki meslek liselerinden bihabermisin?" demekten alamıyorum kendimi!
Diğer bazı meslek liselerinden örnekler verelim de imamhatip lere geldi bu haklar diye düşünmesin zavallılar.

Kategorize edersek:

-kız meslek liseleri
-sağlık meslek liseleri
-endüstri meslek liseleri
-anadolu meslek liseleri

Bunlar sadece kategorileri. Google a sor bunları onlarca bölüm çıkacak karşına. Anlayacağın senin bi tarafını yırtmana ve korkmana gerek yok.
Tüm meslek liseleri kısıtlamadan kurtuldu çok şükür.
 

Hakkımda

M. Sami Akkuş 1984 doğumlu kendi halinde biridir. Böyle web denemeleriyle uğraşmak hobilerindendir. Uzatmalı Jeoloji Mühendisliği öğrencisidir. Gece karanlığını ve kafasını dinlemeyi çok sever...

Site Info

Bu site Gencmesaj Network ailesinin bir ürünüdür.

Kimler var?

    Üç Tunç Tas Has Vişne Hoşafı Copyright © 2009 Community is Designed by Bie