4 Ağustos 2009 Salı

BAŞINI KALDIR BİTMEYEN ENERJİ YUKARIDA!

Başlıktan dolayı “bir isyan mı sözkonusu?” diye sormayın. Güneş ten bahsedeceğim çünkü. İnsanoğlunun bitmek bilmeyen en büyük ihtiyaçlarından biri de enerji ihtiyacı. Yıllardan beri bu enerjiyi elde etmek için termik santralleri, hidroelektrik santrallerini ve nükleer santralleri kullanıyoruz. Termik santral ve nükleer santralleri kullanıyoruz havayı kirletiyoruz, su enerjisini kullanalım diyoruz bi dönem yağış olmasa tribünler çalışmıyor… derken enerjimizde bir süreklilik olmuyor. Birşeyin farkındayız ama gereken önemi vermiyoruz. Hergün doğup batan o koskoca enerji kaynağının yani Güneşin ne kadar farkındayız? Evimizdeki suyu ısıtmak için kullanacak kadar ya da güneş enerjisiyle sadece pist içinde yarışmaya yarayan arabalar yapacak kadar farkındayız. Bakın minik bir ansiklopedik bilgi: “Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Tertemiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağının kullanılmadığı hergün insanlık için büyük kayıptır. Diye sitemlerimizi sıraladıktan sonra bugün bu enerjinin hangi alanlarda ne şekilde kullanıldığından bahsetmek istiyorum:

Düzlemsel güneş kollektörleri: Ülkemizde de çok yaygın olarak kullanılan, evlerde sıcak su elde etmede kullanılan sistemlerdir

Yoğunlaştırıcılı güneş enerjisi santralleri: Bunlarda, doğrusal, çanak şeklinde ya da merkezi bir odağa yönlendirilmiş dev aynalar kullanılarak, odak noktasında çok yüksek sıcaklıkta ısı elde edilir. Genellikle elektrik üretiminde kullanılır. Ancak henüz bir yaygınlık kazanamamışlardır

Vakum Tüplü Güneş Enerjisi Sistemleri: Vakum tüplü güneş enerjisi kolektörleri: iç içe geçmiş 2 adet silindirik cam tüpün ısı yolu ile birbirine bağlanması ve bu işlem sırasında arasındaki havanın alınması ile üretilir. Dış silindirik tüpün yüzeyine düşen Güneş ışınları aradaki havasız ortamdan geçerek iç kısımdaki silindirik tüpün yüzeyinde absorbe edilmesi ile çalışır. Arada madde olmadığından dolayı sadece ışıma ile ısınan sistem suyu dış hava sıcaklığından bağımsızdır.

Güneş ocakları: Çanak şeklinde ya da kutu şeklinde güneş ısısını toplayan yapılardır. Gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın kullanılır.
Trombe duvarı: Sandviç şeklinde cam ve hava kanalları ile paketlenmiş bir pasif güneş enerjisi sistemidir. Güneş ışınları gün boyunca, duvarın altında ve üstünde yer alan hava geçiş boşluklarını tahrik ederek, doğal çevirim ile termal kütleyi ısıtırlar. Gece ise trombe duvarı biriktirdiği enerjiyi ışıma yolu ile yayar.
Geçişli hava paneli: Aktif güneş enerjili ısıtma ve havalandırma sistemidir. Termal güneş paneli gibi davranan, güneşe bakan delikli (perfore) bir duvardan oluşur. Panel, binanın havalandırma sistemine ön ısıtma uygular. Ucuz bir yöntemdir. %70’e kadar verime ulaşılabilir.

Araştırmaya konulmuş fakat daha yaygınlaşmamış sistemleri de şuradan bulabilirsiniz

Bu enerjiye en çok önem verenler yine Avrupa ülkeleri ( Almanya ve Fransa) Bir haber kaynağının verdiği bilgiye göre: “Fransa'nın öncülüğünde oluşturulan Akdeniz Birliği’nin de en önemli projesi “Akdeniz Güneş Planı”. 400 milyar euroluk projenin öncelikli hedefi 2020 yılına kadar Akdeniz’in güneyi ve doğusundaki güneş zengini ülkelerden 20 gigavatlık güneş enerjisi sağlamak. Bu rakam yaklaşık 20 nükleer santralden elde edilecek enerjiye eşit.

Bu tür çalışmaların yapılması dünyanın ömrünün uzaması ve daha yaşanabilir bir hale gelmesi demektir. Yenilenebilir enerjilerden rüzgar enerjisi ni de unutmamak gerek ;)

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hakkımda

M. Sami Akkuş 1984 doğumlu kendi halinde biridir. Böyle web denemeleriyle uğraşmak hobilerindendir. Uzatmalı Jeoloji Mühendisliği öğrencisidir. Gece karanlığını ve kafasını dinlemeyi çok sever...

Site Info

Bu site Gencmesaj Network ailesinin bir ürünüdür.

Kimler var?

    Üç Tunç Tas Has Vişne Hoşafı Copyright © 2009 Community is Designed by Bie